Pirinç terasları, şelaleleri, turkuvaz suları, yeraltı ırmaklarıyla ‘yüzü gülen insanların memleketi’ni nitekim çok merak ediyorduk. Hiç araştırma yapmadık bu sefer; kendimizi yaz mevsimine ışınlanmanın büyüsüne ve Uzakdoğu misafirperverliğine bıraktık… Ve yanılmadık. Filipinli dostlarımız sayesinde Banaue pirinç tarlalarını, Boracay, Bohol ve Cebu adalarını ve dahası okyanusun altını-üstünü keşfettiğimiz unutulmaz bir tatil oldu.
Pasifik Okyanusu’nun batısındaki, bir Güneydoğu Asya devleti olan Filipinler, irili ufaklı 7 binden fazla ada ve adacıktan oluşuyor. Bunlardan 4 bin adedinin ismi yok.
Yelkenliyle denizden keşif
Filipinler denince akla birinci gelen ada Boracay. Tam bir turist cenneti. Doyasıya yüzmek ve dalmak için ülkü. Yelken cinslerine katılabilir, adayı motosikletle dolaşabilirsiniz. Biz yelkenliyle seyre çıkarak adayı denizden de keşfettik. Güneşlenirken Hindistan cevizi suyu içip mango yiyebileceğiniz, kadife yumuşaklığında beyaz kumlarıyla meşhur Beyaz Plaj, başkalarına nazaran daha sakin olan ve tekneyle ulaşılabilen ‘az turistik’ Puka Plajı ve kite-surf yapabileceğiniz Bulabog görmeniz ve fotoğraf çekmeniz gereken noktalar.
Çocuklarımın yaşlarından ötürü biraz daha konforlu olan Shangri-La Boracay’da kalmayı tercih ettik. Farklı konseptlerdeki restoranlarda yemekler yedik hatta Michelin’li bir İtalyan şefin pişirdiklerini tatma talihimiz oldu. Ayrıyeten Deha ve Yekta’nın favorisi haline gelen marine tavuk ve pilavla servis edilen ‘adobo’ üzere mahallî lezzetleri de denedik. ‘Ube’ denen bir meyveden yapılan mor dondurmaysa benim favorim oldu. Pirinç, balık, tavuk,?yengeç, ıstakoz üzere lezzetler Filipin mutfağında başrolde.
Ayrıyeten mango, papaya, muz yemeklere de eşlik ediyor.
Ülke yüzlerce turistik adadan oluştuğu için görülecek çok fazla yer var. Palawan Adası görece daha az turistik noktalardan biri. Plajları, etrafındaki adacıklar, inanılmaz bir sualtı zenginliği ve devasa yeşil örtüsüyle harika.
Dünyanın en hoş gölü
Denizin altında da üstünde de tüm nimetler çokça var bu adalarda. Dalış, balinalarla yüzme tecrübesi ve yelkenli teknelerle uzak koylara yapılacak seyahatler sinemalardan fırlamış üzere. ‘Forbes Traveler’ın Dünyanın En İyi 10 Dalış Noktası ortasında gösterdiği Coron’u ziyaret listenize ekleyebilirsiniz. Ayrıyeten Coron Adası plajları ve üzerindeki dünyanın en hoş göllerinden Kayagan Lake kesinlikle şnorkelle dalınması gereken yerlerden… Yeşile çalan turkuvaz rengi suyu ve rengârenk balıkları insanı efsunluyor.
İster sualtına âşık bir scuba dalışçı, ister kayalıklardan atlamayı seven bir maceraperest, ister kumlarda tembel tembel yatmayı seven bir tatilci, ister bir gurme, isterse etnik kültürleri ve inançları öğrenmeyi seven bir araştırmacı olun; Filipinler beklentilerin hepsini karşılıyor.
2 bin yıllık pirinç tarlaları
Filipinler’in gizli mücevheri, dünyanın 8’inci mükemmeli, 1995’te UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası olarak muhafaza altına alınan Banaue Pirinç Terasları, 2 bin yıl evvel Luzon Adası yerlileri ‘Ifugao’larca yapılmış. Teraslar, deniz düzeyinden yaklaşık 1.500 metre yüksekte. Burada ünlü ‘tinoen’ pirinçleri üretiliyor ve tüm dünyaya gönderiliyor. Manila ve Baguio’dan Banaue Pirinç Terasları’na şehirlerarası otobüslerle ve neredeyse 9 saatte ulaşılıyor. Araç kiralamayı tercih edebilirsiniz lakin gittiğiniz yerde konaklama imkânı sonlu olacak, rezervasyon yapmayı unutmayın.
Hürriyet
